30 Aralık 2014 Salı

ERMAN TOROĞLUN’DAN ÇARPICI İDDİALAR - CANLI SONUÇLAR

hami_erman
YORUMCU ERMAN TOROĞLU, GENÇLERBİRLİĞİ-GALATASARAY MAÇI İLE İLGİLİ FOTOMAÇ’TA YAYIMLANAN YAZISINDA SARI KIRMIZILI TAKIM HAKKINDA ÇARPICI BİR İDDİADA BULUNDU.
Hamza Hamzaoğlu’nun teknik direktörlüğe gelmesinde Fatih Terim’in büyük payı olduğunu öne süren Toroğlu, Galatasaray’ın dün akşamki takım kurgusunun da Terim tarafından oluşturulduğunu ima etti.
Erman Toroğlu’nun ‘Hamit’i Terim mi oynattı?’ başlıklı yazısının önemli bölümleri şöyle:
“Hamza, Prandelli’den sonra aldığı “gaz” ile birşeyler yaptı. Yalnız Hamza’nın önünde şöyle bir sıkıntı var; her ne kadar Hamza’yı oraya getiren Galatasaray yönetimi ise de perdenin arkasında ve kamuoyuna yansıyan Hamza’yı oraya getirenin Fatih Terim olduğu! Bu olabilir, anormal değil. Ama bundan sonrası Hamza için önemli! Eğer takım tertibi ve bazı telkinler altında kalır da, Hamza kendi ipini çekerse; önce kendi, sonra Galatasaray yanar! Bunu neden yazdım? Dün geceki maça gelelim; Hamit’in yürüyecek hali yok. Sağından soluna dönerken ilk bahardan son bahara geçiyor. Mevsimler değişiyor!
Hamit bundan 8-10 sene önce iyi bir oyuncuydu. Ama bu Hamit değil! 

CANLI SONUÇLAR

Acaba bu Hamit’e sen kendi görüşünle mi dünkü maçta bu kadar tahammül ettin? Yoksa Fatih hoca “Hamit’i kazanman lazım, eğer Hamit’i kazanırsan Sneijder’e mahkum olmazsın” mı dedi? Çünkü sen dün Hamit ile beraber G.Birliği karşısında 10 kişi mücadele ettin. Kaç dakika. 88. dakikaya kadar! Hamit’in yerine aldığın adam 2 dakikada neyi değiştirecekti? Veya sen kamuoyuna ya da birilerine “İşte Hamit bu!” mu demek istedin?

20 Aralık 2014 Cumartesi

Antalyaspor, Kayserispor’u yakaladı

Antalyaspor, sahasında Kayserispor'u 2-0 yenerek 28 puana yükseldi ve zirvedeki takımları yakaladı.

PTT 1. Lig’de Antalyaspor, sahasında Kayserispor’u 2-0 yendi.
Konuk takımda Okay Yokuşlu 49 ve 68. dakikalarda sarı kart görerek kırmızı kartla oyun dışında kaldı.
Bu sonuçla Antalyaspor, Kayserispor’u yakaladı. Akdeniz temsilcisi 28 puana yükselerek, haftayı 3. sırada tamamladı. Kayserispor ise liderlik fırsatını kaçırarak 2. sırada kaldı
Stat: Akdeniz Üniversitesi
Hakemler: Özgür Yankaya, Süleyman Özay, İlker Takpak
Antalyaspor: Saso Fornezzi, Osman Çelik, Mehmet Sedef, Petr Janda, Lamine Diarra, Emrah Başsan (Dk.78 Şahin Aygüneş), Adem Alkaşi, Gökhan Karadeniz (Dk. 63 Berk İsmail Ünsal), Arif Şahin (Dk. 46 Zeki Yıldıdım), Sakıb Aytaç, Lokman Gör
Kayserispor: Hakan Arıkan, İbrahim Dağaşan, Abdullah Durak, Rogerıo Da Silva, Mert Nobre (Dk. 46 Okay Yokuşlu), Turgut Doğan Şahin (Dk. 75 Anıl Taşdemir), Diego Bıseswar, Marko Sımıc, Alper Uludağ (Dk. 34 Serkan Kurtuluş), Cemil Adıcan, Mehmet Eren Boyraz
Goller: Dk. 15 Lamine Diarra, Dk. 87 Sakıb Aytaç (Antalyaspor)
Kırmızı kart: Dk. 68 Okay Yokuşlu (Kayserispor)
Sarı kartlar: Dk. 37 Emrah Başsan, Dk. 75 Mehmet Sedef, Dk. 90 Şahin Aygüneş (Antalyaspor), Dk. 72 Rogerıo Da Silva, Dk. 88 Serkan Kurtuluş, Dk. 90 İbrahim Dağaşan, Dk. 90 Cemil Adıcan (Kayserispor)

Beşiktaş’a Cenk Tosun müjdesi

Beşiktaş'ta sakatlığı geçen Cenk Tosun, Akhisar maçı öncesindeki son antrenmanda takımla çalıştı.

Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig’in 14. hafta mücadelesinde yarın Akhisar Belediyespor ile oynayacağı maçın hazırlıklarını tamamladı.
Siyah-beyazlı ekibin, BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde gerçekleştirdiği basına kapalı antrenmanın ardından kampa girdiği bildirildi.
Teknik direktör Slaven Bilic’in kondisyon ve taktik çalışmalar yaptırdığı antrenmana, tedavisi süren Mustafa Pektemek ve Necip Uysal ile bireysel çalışmalar yapan Tomas Sivok ve Demba Ba’nın katılmadıkları belirtildi.
Ramon Motta’nın koşunun ardından bireysel çalıştığı, sakatlığı geçen Cenk Tosun’ın ise takımla çalışmalara başladığı kaydedildi.

30 Ekim 2014 Perşembe

Bilic FIFA'ya tepkili!

Beşiktaş Teknik Direktörü Slaven Bilic FIFA Ballon d'Or aday seçimini eleştirdi, "Luka Modric bu listede bulunmalıydı" dedi.
FIFA bu yılın Altın Top (Ballon d’Or) adaylarını açıkladı, Beşiktaş Teknik Direktörü Slaven Bilic yıkıldı. Her yıl dünyanın en iyi futbolcusuna verilen prestijli ödül için Hırvat teknik adam, Real Madridli Luka Modric’in bu ödülü hak ettiğini söyledi. Puan durumu Eski öğrencisinin en azından aday listesinde bulunması gerektiğini savunan deneyimli çalıştırıcı, Modric’in 23 kişilik listede olmamasından dolayı hayalkırıklığı yaşadığını söyledi. Puan durumu
Bilic, “Modric sergilediği performansla bu listede bulunmayı hak etmişti. Milliyet’te yer alan habere göre, ancak o Hırvatistan’dan gelen sıradan bir oyuncu ve İspanya’daki yıldızlar gibi arkasında iyi bir pazarlama faaliyeti yok. Real Madrid’in en iyi isminin Ronaldo ve Gareth Buale olduğu söyleniyor. Puan durumu Ancak takıma katkısı göz önünde bulundurulduğunda Modric bir başka… Ben kendisine Hırvatistan’ı çalıştırdığım dönemde Avrupa’nın en iyi orta sahası sensin diyordum” ifadelerini kullandı.

10 Ekim 2014 Cuma

"Üç Büyükler"den puan almak yaramıyor

Spor Toto Süper Lig'de "Üç Büyükler" olarak adlandırılan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'dan puan alan takımlar, bir sonraki haftalarda başarısız sonuçlar aldı.
 
İSTANBUL - Bülent Aslan
Spor Toto Süper Lig'de "Üç Büyükler" olarak adlandırılan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'dan puan alan takımlar, bir sonraki haftalarda başarısız sonuçlar aldı.
"Üç büyükler" karşısında başarılı bir oyun ortaya koyup, ya galip gelen ya da berabere kalan ekipler, aynı performanslarını bir sonraki haftaya taşıyamadı.
Ligin üçüncü haftasında 2-0'lık sonuçla Galatasaray'a bu sezonki ilk yenilgisini tattıran Balıkesirspor, dördüncü haftada ise taraftarlarına hayal kırıklığı yaşattı. Ligin yeni ekibi, 4. haftada Ankara deplasmanında Gençlerbirliği karşısında sahadan 3-1 yenik ayrıldı.
Dördüncü haftada evinde Fenerbahçe'ye bu sezonki ilk yenilgisini 2-0'lık skorla yaşatan ve liderlik koltuğuna oturan Akhisar Belediyespor ise bu galibiyetin ardından deplasmanda İstanbul Başakşehir karşısında sahadan 4-0 gibi farklı bir mağlubiyetle ayrılıp, hem liderlikten oldu, hem de namağlup unvanını yitirdi.
 Beşiktaş'la berabere kalan ertesi hafta yeniliyor
Ligin yenilgisiz ekiplerinden Beşiktaş ile berabere kalmak diğer takımlara yaramıyor.
Spor Toto Süper Lig'in yenilgisiz lideri Beşiktaş, evinde oynadığı 2 maçta da berabere kaldı. Siyah-beyazlılarla ligin ikinci haftasında 1-1 berabere kalan Çaykur Rizespor, üçüncü haftada Mersin İdmanyurdu'na 2-0'la boyun eğdi. Eskişehirspor ise dördüncü haftada 1-1 berabere kaldığı Beşiktaş maçının ardından evinde Çaykur Rizespor'a 2-1 mağlup oldu.
Bu arada Eskişehirspor, Galatasaray ile 0-0 berabere kaldığı haftanın ardından Ankara ekibi Gençlerbirliği'ne 2-0 mağlup olmuştu. Trabzonspor da Fenerbahçe ile golsüz berabere kaldıktan sonra İstanbul Başakşehir karşısında da sahadan yine beraberlikle ayrıldı.
 "Üç Büyükler"le maçlar
Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'dan puan aldıktan sonra kayıplar yaşayan takımlar ve maç sonuçları şöyle:
HaftaMaçSonuçHaftaMaç Sonuç
2Galatasaray-Eskişehirspor0 - 03Eskişehirspor-Gençlerbirliği0 - 2
3Balıkesirspor-Galatasaray2 - 04Gençlerbirliği-Balıkesirspor3 - 1
2Trabzonspor-Fenerbahçe0 - 03İst.Başakşehir-Trabzonspor1 - 1
4Akhisar Bel.-Fenerbahçe2 - 05İst.Başakşehir-Akhisar Bel.4 - 0
2Beşiktaş-Çaykur Rizespor1 - 13Mersin İ.Yurdu-Ç.Rizespor2 - 0
4Beşiktaş-Eskişehirspor1 - 15Eskişehirspor-Ç.Rizespor1 - 2

1 Eylül 2014 Pazartesi

Galatasaray 4. yıldızı takmak istiyor

Spor Toto Süper Lig'in 1. haftasında deplasmandaBursaspor'u 2-0'la geçen sarı-kırmızılılarda galibiyet sevinci yaşanıyor. Maçın ikinci golünü kaydeden Olcan Adın, karşılaşma sonrası yaptığı açıklamada, "Yeni sezon tüm takımlarımıza hayırlı olsun. Kazasız, sakatlıksız bir sezon geçirmelerini dilerim. İlk yarı istediğimiz oyunu oturtamadık. Oyuna ve lige konsantre anlamında biraz sıkıntı yaşadık. İkinci yarıda istediğimiz oyunu kurduk ve pozisyonlarda bulduk. İkinci yarıda bulduğumuz pozisyonlar sayesinde maçı da 2-0 kazandık. Bu sene bizim adımıza çok önemli. Bütün maçlarda da en iyi şekilde oynayıp, 4'üncü yıldızı da takmak istiyoruz" dedi.


ELEŞTİRİLERE KULAK ASMAYACAĞIZ
Bir basın mensubunun "Fenerbahçe maçından sonra çok eleştirildiniz. Bu durum olumsuz yönde etkiledi mi?" şeklinde ki soruya Adın, "Eleştiri mutlaka olacak. Biz Fenerbahçe maçında da çok iyi mücadele ettik. Biz eleştirilere hiçbir şekilde kulak asmayacağız. Kendi işimizi yapacağız. Performansımızı katlaya katlaya takım olarak istediğimiz hedeflere ulaşacağız" diye konuştu.

3 PUAN ALMAMIZ GEREKEN MAÇTI
Galatasaray'ın Portekizli futbolcusu Bruma da, "Sezonun ilk maçı çok önemliydi bizim için. Kesinlikle 3 puan almamız gereken bir maçtı. Çünkü nasıl başlarsanız öyle gider. 3 puan aldığımız için tüm takım arkadaşlarımızı tebrik ediyorum" şeklinde konuştu.

24 Ekim 2013 Perşembe

Drogba ve Sneijder Transferleri

Bundan böyle her Çarşamba ve Perşembe (zaman zaman Salı ve Çarşamba) ben Kerem Tezkan soracağım, kurucumuz ve genel yayın yönetmenimiz Metin Sipahioğlu sizler için gündemdeki konuları yorumlayacak. 

Ağırlıklı olarak Sipahioğlu'nun yakından takip ettiği Fenerbahçe camiası ile alakalı konuları konuşuyor olsak da, Türk ve Dünya sporu hakkında da zaman zaman değerlendirmeler yapıyor olacağız. 

Sizleri daha fazla bekletmeden, 3 SORU 3 YORUM'un bu haftaki ilk bölümüne geçelim.. 


3 SORU 3 YORUM 1. HAFTA 

Kerem Tezkan: Galatasaray'ın Drogba ve Sneijder transferlerini nasıl değerlendiriyorsunuz ? Sizce de Türk spor tarihinin en büyük transferlerini bu 2 isimle Galatasaray mı gerçekleştirmiş oldu ? 

Metin Sipahioğlu: Öncelikle şunu söyleyelim, bu 2 isimden herhangi birine kulp takmaya çalışmak, onları küçültmeye çalışmak, bu eylemi yapmaya çalışanları küçültmekten başka bir sonuca yol açmaz. Bu 2 isimden sadece 1 tanesinin bile Türkiye'ye getirilmesi tarihin en büyük transfer eylemi olurdu. Galatasaray ise 2'sini birden aynı anda getirdi. Hiç şüphesiz bu 2 ismin Türkiye'ye gelmesi, hem de aynı anda gelmesi Türk spor tarihinin gördüğü en büyük ve fantastik transfer eylemidir. 

Fakat benim ve Fenerbahçe camiasından konuştuğum onlarca ismin, camia genelinin bu konudaki düşüncesi ise bambaşka. 1 haftadır kiminle konuşsam aynı yere geliyor konu ve aynı yorumlarla karşılaşıyorum. 

1.5 sene önceye gidelim. Fenerbahçe 5'de 5 yapmış , Galatasaray ise futbolda ligi 8. bitirmiş, iflasın eğişinde bir kulüp halindeydi. Fenerbahçe anormal bir kadroyla Şampiyonlar Ligi için hazırlanmaktaydı; Volkan Lugano Yobo Santos Gökhan Alex Emre Niang Emenike Stoch .. Ve transfer edilecek Diarra gibi 2 isim aportta bekliyordu. Derken Türkiye 3 Temmuz sabahı yepyeni bir spor dünyasına uyandı. 1.5 senelik süreci pas geçiyorum; Bugün gelinen noktada ise tablo tamamen tersine dönmüş durumda. O günkü Fenerbahçe yerinde bugün anormal üstü kadrosuyla Galatasaray var. O günkü Galatasaray kadar kötü olmasa da, kadro açısından rakibinin bir hayli gerisinde olan ise Fenerbahçe. 

1.5 sene önce Galatasaray'ın resmi borcu 300 milyon dolar civarındayken, bugün Galatasaray'ın resmi borcu, o günkü borcundan 20 milyon dolar daha fazla. İşin en ilginç yanı ise, 1.5 sene öncesiyle kıyaslandığında, Galatasaray'ın 6-7 milyon Euro oyuncu maaşı verebilecek hale getiren hiç bir olağanüstü gelişme ve sıradışı gelir modeli ile karşılaşmamış olması. 

Bugün Twitter'da Milan taraftarları, Sneijder ve Drogba transferlerinden sonra ciddi ciddi isyan ediyor. 'Bu 2 oyuncuyu biz isterken nasıl Galatasaray'a kaptırırız' diye soruyorlar. Durum gerçekten bir Milan taraftarını bile enterese edecek ve isyan etmeye yol açacak kadar olağandışı. 

Toparlamak gerekirse; 

Ben ve Fenerbahçe camiasının geneli, 1.5 sene önce düğmeye basan/bastıran gizli güçlerin, bugün bir şekilde Galatasaray'ın Avrupa çapındaki akılalmaz ve inanılmaz transferlerini desteklediğini düşünüyoruz. Bu iddialarımıza elbette Galatasaray'lı dostlarımız da gülüyor. Ben Galatasaray'lı olsam en büyük kahkahayı herkesden önce ben atardım. Çünkü bu iddiaların doğruluğu hakkında 3 saniye düşünmek bile, taraftarlığa aykırı. Tutulan takımın kendi gücüyle, camia gücüyle başarılar yakaladığına, transferler yaptığına inanmak ister her taraftar. İşte bu yüzden Galatasaray'lı dostları da çok iyi anlıyorum. 

Ancak ortada bir gerçek var. Fenerbahçe'nin bu ülkede, spor alanında tartışmasız ve açıkara en büyük güç olduğu, kendi stadını kendi yaptığı, Carlos'ları Anelka'ları Alex'leri getirdiği son 10 senede, hayatını Fenerbahçe'den nefret etmeye odaklamış insanlar bile Fenerbahçe'yi başka güçlerin desteğiyle o noktaya gelmekle suçlamadılar, çünkü akıllarında bu konuda en ufak bir soru işareti bile yoktu. 

Neticede; Galatasaray'lılar bize haliyle gülüyor olsun, biz de Fenerbahçe'nin bu noktada bambaşka bir farkı olduğunu belirtip bununla gurur duyalım.. 



Kerem Tezkan: Peki Fenerbahçe bu transferlere karşı ne yapabilir, Fenerbahçe kanadı nasıl bir yaklaşım sergilemelidir ? 

Metin Sipahioğlu: Bir kere Fenerbahçe ne yaparsa yapsın bu 2 transferi kağıt üstünde geçemez. Şu an Avrupa piyasasında, transfer edilebilme olanağı bulunan ve bu 2 oyuncudan daha iyi ya da o seviyede olan hiç bir oyuncu yok. Bu yüzden Fenerbahçe kağıt üstündeki transfer şampiyonluğunu Galatasaray'a bırakıp gerçek şampiyonluğu kazanmak için motive olmak durumunda. 

Fenerbahçe Bursaspor'a şampiyonluğu kaybettiği sene de, devre arasında Galatasaray 3 muhteşem transfer yapmış, kağıt üstünde transfer şampiyonu olmuştu. Haldun Üstünel ise Galatasaraylıların 1 numaralı yıldızı haline gelmişti. Jo, Dos Santos ve bir de stoper almışlardı. Fenerbahçe ise devre arasında Kazım ve Carlos'u kadro dışı bırakmış, yerlerine ise hiç bir oyuncu almamıştı. Sene sonu ise son haftaya lider giren Fenerbahçe idi, lig 4.'sü ise Galatasaray.. 

Bu sene de aynısı mı yaşanır, bilemem. Ama Fenerbahçe sonuç itibariyle, panik halinde sansasyon peşinde koşmayı bırakıp, eldeki kadrodan maksimum verimi almak üzere, başkan ve yönetici bazında harekete geçmelidir. Takımiçi ciddiyet, disiplin ve motivasyonu maksimize etmek, Fenerbahçe'nin bu seneki en büyük yol haritası olmalıdır. 



Kerem Tezkan: Başkan ve yönetim demişken, Aziz Yıldırım'ın Gaziantep maçında soyunma odasına girmesi hakkında ne düşünüyorsunuz ? Aziz Yıldırım bu konudaki sabıkasını devam ettirerek neyi amaçlıyor sizce ? 

Metin Sipahioğlu: Bence soyunmda odasına girmekteki tek amacı, şampiyonluk yolunda önemli bir dönüm olarak gördüğü maçta, kötü gidişatı değiştirebilmek için devre arasında futbolcusunu motive etmekti. 

Doğru mu diye sorarsanız, Aykut Kocaman'ın olduğu takımda doğru derim. Eğer sizin teknik direktörünüz Fatih Terim gibi bir motivasyon ustasıysa sizin o odaya gitmenize gerek kalmaz. Ama teknik direktörünüz, duygularını içinde yaşayan ve duygusal olarak oyuncularıyla daha az paylaşıma giren biriyse, bu açığı başkan olarak sizin kapamanız gerekebilir. Avrupa'da Kocaman gibi teknik direktöre sahip onlarca takım olmasına rağmen başkanlar soyunma odasına inmezler. Çünkü oradaki futbolcular Türk sporculara nazaran daha profesyonel sporcular ve her maça maksimum motivasyonu profesyonellik gereği yansıtıyorlar. Ama Türk sporcularına ve futbolcularına, bir motivasyon ustası gerekli ve maalesef Aykut Kocaman'da bu özelliğin olduğunu çok düşünmüyorum. 

Hatta ve hatta başkanın 2. yarı oynanacak tüm deplasmanlara takımla birlikte mutlaka gitmesi gerektiğini de bir çok defa söyledim. Sahadaki futbolun ciddi bir oranı motivasyondur. Ve Fenerbahçe futbolcusu bu motivasyonu bu düzende en çok başkandan alıyor. 

Neticede; Gün, yanlış ve çarpık olan; Fenerbahçe futbol takımındaki motivasyonun başkandan alınma sistemini değiştirme günü değil, gün şampiyonluk için herşeyi yapma günüdür. Ve futbolcuların en büyük motivasyon kaynağı başkan da her deplasmanda olmalı, zaman zaman gerektiğinde soyunma odasına inmelidir. 

(Şimdi bana yine başkanın her yaptığını savunan adam diyecekler, ama vurgulayayım, 15 senede Aziz Yıldırım'ın, motivasyonu başkandan alan futbolcu düzenini değiştirememesi, hatta bu düzeni yaratması en büyük yanlışlarından biridir ve kurumsallık sözcüklerine tamamen aykırıdır. Ama şampiyonluğun inanılmaz önemli olduğu bu yıl, bugün için soyunma odasına inmesi doğrudur.)